Nasıl Olunur?: High Fashion Hoe
Ne demiş Queen B.; "Kim 'mutluluk para ile satın alınamaz' dediyse nereden alışveriş yapması gerektiğini bilmiyormuş." Para mutluluğu satın alabilir ama tarzı alamaz. Dolaplarımız Dolce&Gabbana elbiseler, Dior ayakkabılarla dolu olmasa da, limitsiz kredi kartlarımız olmasa da fast fashion da giysek hala high fashion giyen birinden daha iyi gözükebiliriz, elbette o kişi Moschino giyiyorsa zuhahahahha. Yani tamam daha iyi olamayabiliriz ama fast fashion giyinip high fashion gözükmenin birkaç yolu var, olmalı, kendimizi avutabilmeliyiz bir şekilde. Givenchy Couture içinde banyo yapmayı hakeden bizler Zara elbiselerimizle high fashion nasıl görünebiliriz sizin için listeleyeceğim. Hof yine boyumdan büyük işlere karıştım galiba :(((
-İnternetten alışveriş hepimizin vazgeçilmezi. Ama kendinizi asla bir site ile sınırlandırmayın. Asos'ta bulduğunuz efso bir çantanın benzerini daha ucuza başka bir internet sitesinde bulabilirsiniz.
-Trend oldu diye her şeyi almayın. Sonra belediye dağıtmış gibi geziyorsunuz ortalıkta; tek renk, tek yürek olmuş. Üstelik zaten bir ay sonra Zara'nın aynısını yapıp çok daha ucuza satacağı designer bir parça almışsanız iki ay sonra artık kimse yüzüne bakmıyor diye kendinizi satacak keriz ararken bulabilirsiniz. Bir kere takacağınız çanta almayacağınız çantadır. Bir de yalvarırım Kardashian/Jennerlar giydi diye ertesi gün benzerlerini aramaya koşmayın. (Kim; güzel bir kombini mutlaka abuk subuk bir detayla mahvedecektir. Kylie; Kim'in kötü bir replikası gibi. Kendall; bazen ablalarının etkisinde kalsa da yine en iyi giyinen o.)
-Hepimizin bildiği gibi bazı yeri doldurulamayan parçalar var. Bu gibi durumlarda, banka hesabınız ve cüzdanınızın izniyle kendinizi şımartmanız doğru olacaktır. Eğer o efsane çantayı ya da ilk gördüğünüz andan beri aşık olduğunuz ayakkabıyı alacak parayı biriktirdiyseniz ya da zaten varsa düşünmeden alabilirsiniz. Sonuçta; Birkin, Birkin'dir.
-Vintage storeları atlamayın, vintage storelarda hazine avına çıkmayı unutmayın. Eşsiz şeyler bulabilirsiniz.
-Kombinlerinizi basit ve elegant giyinerek şık ve temiz tutun. Monochrome beyaz kombinler buna o kadar uygun ki...
-Ceket büyüsü diye bir gerçek var.
Trench coat, deri ceket, blazer, deri ceket, deri ceket ve özellikle deri ceket tüm kombini değiştirebilir. (Doğru deri ceketi giyinip kötü gözüken insan ne gördüm ne tanıdım. Deri ceket giyinip hala davar gibi gözükmeyi başarabiliyorsanız doğalgazı açıp kendinizi odaya kapatın ne diyeyim)
-Satın aldığınız her parça farklı şekillerde kombinlenebilmesine dikkat edin. Bir giydiğinizi bir daha giymeme gibi bir lüksünüz varsa neden hala bu yazıyı okuyorsunuz?
-Menswear
Erkek reyonlarını kurcalamaktan korkmayın. 1966'da YSL kadınlar için tuxedo tasarladığından beri clothes has no genders.
-Çizgili üst
Klasik Parisian görünüşünün bir parçası ve her kadının dolabında yer almalı.
-Be daring, my darling
Ben o duvarlara çarpa çarpa nasır tuttum... Duvarlarınızı yık ve asla giymeyeceğiniz şeyleri giymeyi deneyin.
-Ballet flats
Audrey Hepburn'den Alexa Chung'a kadar herkesden bale babetleri kombinleri için ilham alabilirsiniz. Bir çok görünüşe küçük ve tatlı bir son dokunuştur bu babetler.
-Basit bir beyaz üst tüm kombinlerin kutsal kurtarıcısı. Mom jeanden deri eteğe kadar tüm kombinlerle uyumludur.
-Sahte kürk mont
Eğer düzgün giyilirse HF görünmeme imkanınız baştan aşağı Dior Couture giyinip HF görünmeme imkanınız kadar.
-Biraz deri.
Tüm kombinlere seksi bir dokunuş ekleyebilir ama denge çok önemli. Tacky ve classy arasında çok ince bir çizgi var.
-Bir stil ikonunuz olsun, ilham aldığınız biri. Jane Birkin ya da Rosie HW, stil sahibi herhangi biri olabilir.
-Saten bluz, saten slip elbise... Luxurious ve seksi hissetmeniz için tek ihtiyacınız olan şey saten. Saten her şeyi giyin, satenleri sevin ama koparmayın.
-Seksilik içten gelir. Kelimenin tam anlamıyla içten. Granny panties bim poşetleriyle çöpe atılsın. Femme fataleler çıkarın dantelli çamaşırları.
-Kendinden başka hiçkimse için giyinmeyin. Ya erkek arkadaşı filan istiyor diye bir şeyi giyen/giymeyen ruh hastası kezolar var mı hala? Sokakta laf atan sevgili ve saygın öküz kardeşim, daha gözünün kenarındaki çapağı temizlemeden dışarı çıkıyorsun ve bu eteği senin için giydiğime mi inanabiliyorsun?
-Sütyenleri yakın.
Nipples ve nipple-piercings podyumda en sevdiğim aksesuarlar ve kim bilir kaç kere gördük defilelerde? Ee ne duruyorsunuz fırlatın sütyenleri.
-Half tuck
Kitaptaki en eski numaralardan. Gömleğin yarısını pantolonun içine sokup yarısını dışarı bırakmaya deniyor 'half tuck'.
-Saç aksesuarları önemli tabii. Blair Waldorf namını nasıl duyurdu ve yürüttü sanıyorsunuz? Blair'in taktığı taçları bir kısmı sizi vezir yerine rezil edebilir ama ilkbahar trendleri yazısındaki hem saç bandı, hem kemer, hem de çanta aksesuarı olarak kullanılabilecek ipek şallarla Miranda Priestly'den tam not alabilirsiniz bence.
-Baştan aşağı siyah giyinmekten daha high fashion tek bir şey var; baştan aşağı Chanel giyinmek. Ne demiş ünlü düşünür Descartes; once you go black, you never go back. Baştan aşağı siyah kombinlerinizde Olsen ikizlerini kendinize örnek alabilirsiniz, ruhları da kıyafetleri kadar siyah.
-İnternetten alışveriş hepimizin vazgeçilmezi. Ama kendinizi asla bir site ile sınırlandırmayın. Asos'ta bulduğunuz efso bir çantanın benzerini daha ucuza başka bir internet sitesinde bulabilirsiniz.
-Trend oldu diye her şeyi almayın. Sonra belediye dağıtmış gibi geziyorsunuz ortalıkta; tek renk, tek yürek olmuş. Üstelik zaten bir ay sonra Zara'nın aynısını yapıp çok daha ucuza satacağı designer bir parça almışsanız iki ay sonra artık kimse yüzüne bakmıyor diye kendinizi satacak keriz ararken bulabilirsiniz. Bir kere takacağınız çanta almayacağınız çantadır. Bir de yalvarırım Kardashian/Jennerlar giydi diye ertesi gün benzerlerini aramaya koşmayın. (Kim; güzel bir kombini mutlaka abuk subuk bir detayla mahvedecektir. Kylie; Kim'in kötü bir replikası gibi. Kendall; bazen ablalarının etkisinde kalsa da yine en iyi giyinen o.)
-Hepimizin bildiği gibi bazı yeri doldurulamayan parçalar var. Bu gibi durumlarda, banka hesabınız ve cüzdanınızın izniyle kendinizi şımartmanız doğru olacaktır. Eğer o efsane çantayı ya da ilk gördüğünüz andan beri aşık olduğunuz ayakkabıyı alacak parayı biriktirdiyseniz ya da zaten varsa düşünmeden alabilirsiniz. Sonuçta; Birkin, Birkin'dir.
-Vintage storeları atlamayın, vintage storelarda hazine avına çıkmayı unutmayın. Eşsiz şeyler bulabilirsiniz.
-Kombinlerinizi basit ve elegant giyinerek şık ve temiz tutun. Monochrome beyaz kombinler buna o kadar uygun ki...
-Ceket büyüsü diye bir gerçek var.
Trench coat, deri ceket, blazer, deri ceket, deri ceket ve özellikle deri ceket tüm kombini değiştirebilir. (Doğru deri ceketi giyinip kötü gözüken insan ne gördüm ne tanıdım. Deri ceket giyinip hala davar gibi gözükmeyi başarabiliyorsanız doğalgazı açıp kendinizi odaya kapatın ne diyeyim)
-Satın aldığınız her parça farklı şekillerde kombinlenebilmesine dikkat edin. Bir giydiğinizi bir daha giymeme gibi bir lüksünüz varsa neden hala bu yazıyı okuyorsunuz?
-Menswear
Erkek reyonlarını kurcalamaktan korkmayın. 1966'da YSL kadınlar için tuxedo tasarladığından beri clothes has no genders.
-Çizgili üst
Klasik Parisian görünüşünün bir parçası ve her kadının dolabında yer almalı.
-Be daring, my darling
Ben o duvarlara çarpa çarpa nasır tuttum... Duvarlarınızı yık ve asla giymeyeceğiniz şeyleri giymeyi deneyin.
-Ballet flats
Audrey Hepburn'den Alexa Chung'a kadar herkesden bale babetleri kombinleri için ilham alabilirsiniz. Bir çok görünüşe küçük ve tatlı bir son dokunuştur bu babetler.
-Basit bir beyaz üst tüm kombinlerin kutsal kurtarıcısı. Mom jeanden deri eteğe kadar tüm kombinlerle uyumludur.
-Sahte kürk mont
Eğer düzgün giyilirse HF görünmeme imkanınız baştan aşağı Dior Couture giyinip HF görünmeme imkanınız kadar.
-Biraz deri.
Tüm kombinlere seksi bir dokunuş ekleyebilir ama denge çok önemli. Tacky ve classy arasında çok ince bir çizgi var.
-Bir stil ikonunuz olsun, ilham aldığınız biri. Jane Birkin ya da Rosie HW, stil sahibi herhangi biri olabilir.
-Saten bluz, saten slip elbise... Luxurious ve seksi hissetmeniz için tek ihtiyacınız olan şey saten. Saten her şeyi giyin, satenleri sevin ama koparmayın.
-Seksilik içten gelir. Kelimenin tam anlamıyla içten. Granny panties bim poşetleriyle çöpe atılsın. Femme fataleler çıkarın dantelli çamaşırları.
-Kendinden başka hiçkimse için giyinmeyin. Ya erkek arkadaşı filan istiyor diye bir şeyi giyen/giymeyen ruh hastası kezolar var mı hala? Sokakta laf atan sevgili ve saygın öküz kardeşim, daha gözünün kenarındaki çapağı temizlemeden dışarı çıkıyorsun ve bu eteği senin için giydiğime mi inanabiliyorsun?
-Sütyenleri yakın.
Nipples ve nipple-piercings podyumda en sevdiğim aksesuarlar ve kim bilir kaç kere gördük defilelerde? Ee ne duruyorsunuz fırlatın sütyenleri.
-Half tuck
Kitaptaki en eski numaralardan. Gömleğin yarısını pantolonun içine sokup yarısını dışarı bırakmaya deniyor 'half tuck'.
-Saç aksesuarları önemli tabii. Blair Waldorf namını nasıl duyurdu ve yürüttü sanıyorsunuz? Blair'in taktığı taçları bir kısmı sizi vezir yerine rezil edebilir ama ilkbahar trendleri yazısındaki hem saç bandı, hem kemer, hem de çanta aksesuarı olarak kullanılabilecek ipek şallarla Miranda Priestly'den tam not alabilirsiniz bence.
-Baştan aşağı siyah giyinmekten daha high fashion tek bir şey var; baştan aşağı Chanel giyinmek. Ne demiş ünlü düşünür Descartes; once you go black, you never go back. Baştan aşağı siyah kombinlerinizde Olsen ikizlerini kendinize örnek alabilirsiniz, ruhları da kıyafetleri kadar siyah.
Hiç yorum yok: