History of Dior

Christian Dior 1905'te Fransa, Granville'de doğdu. 

Ailesinin varlıklı olmasından dolayı iyi bir evde yaşama ve iyi bir eğitim alma şansına sahipti. 

Dior mimar olmak istiyordu ama ailesi onu siyasal bilgiler okuması için zorladı. 

Siyasal bilgiler alanında çalışmayan Dior, 1928'de çalışmaya başladı yerde parası azaldığından dolayı daha sonra kapatacağı bir sanat galerisi açtı. Daha sonra tasarımcı Robert Piguet'in yanında asistan olarak çalıştı, moda sektörü ile ilgili birçok şeyi burada öğrendi. 

Bu sıralarda 2. Dünya Savaşı meydana gelmekteydi ve moda insanların önemsediği şeylerin başında gelmiyordu. Dior'un ise tek isteği kendi moda evini açmaktı. 1946'da, 2.Dünya Savaşı bittikten bir yıl sonra, Dior, Paris'teki Montaigne Caddesi'nde Maison Dior'u kurdu.

Savaşın yok ettiği Belle Epoque'nın ihtişamını ve zarafetini geri getirmek istiyordu. 1947'de ilk koleksiyonu ile ilk moda şovunu yaptı. Yaptığı uzun etek ve elbiseler savaş zamanlarında daha az kumaş kullanılması zorunda kalındığı için dikkatleri üzerine çekti. Gazeteciler bu tarzın büyük bir  yenilik olduğunu söyleyip durdular. Defilenin gününden önce her hafta defilenin yer alacağı mekana 1 litre Miss Dior sıkılıyordu.

Eserlerinde bolca kumaş ve çiçek kullandı. Bu yenilikler onu ve markasını dünyaca tanılır hale getirdi. 

Christian Dior 1957'de hayata gözlerini yumması ile Yves Saint Laurent markanın yeni yöneticisi oldu. Yves markayı yeni bir tarz ile tanıştırdı, Dior'un tarzı ile uyuşmamasına rağmen olumlu yorumlar aldı. Dior ölmeden önce onun asistanı olan Yves, kıyafetlerine daha geometrik kalıplar verdi. 

  

Yves'in yerini Marc Bohan aldı. Zarif ama daha rahat kıyafetler yaptı. 

1989'da Bohan yerini İtalyan Gianfranco Ferre'e verdi. Ferre markaya farklı bir tarz 

kazandırdı. 

  

Kreasyonları daha itinalı ve daha az basitti. Favori modeli olan Karen Mulder'i, supermodel döneminde Dior için çalışmaktaydı, Dior'u bıraktığında bile kendi markası için kullanmaya devam etti. 

Gianfranco'dan sonra gelen John Galliano'nun kreasyonları Dior için harikaydı. Markanın tarihindeki kuşkusuz favori kreatif direktörlerimdendi. Eserleri ile Dior'u tamamen farklı bir dereceye taşıdı. Her defile farklı bir sürprizdi ve herkesi büyüledi. 

Galliano'nun, Dior kreasyonlarından bazıları. Tamamen modanın en güçlü sanat formlarından olduğunu, kim olduğunu ve kim olmak istediğini yansıttığının kanıtı. 2011'de toplum içinde ırkçı söylemlerinden dolayı marka Galliano'yu işten çıkarttı.

 

 

Raf Simons yeni kreatif direktör oldu. Ne kadar yetenekli ve iyi bir adam olduğunu görmek için 'Dior & I' adlı belgeselini izlemenizi önerebilirim. 

Raf markaya Christian Dior'un tarzını geri getirmek istiyordu. Çiçekleri kreasyonlarında bolca kullandı. Bazıları Raf'in Dior'da olmak için çok minimalist olduğunu düşünse de o kendini ve güzel kıyafetler yaratabildiğini kanıtladı. Bana göre ise Christian Dior'un stili geri getirmeyi başaran tek direktördü. Narin ve zarif. Raf, 2015'te kendi istediği şekilde kolleksiyonlar yaratacak vakti olmadığı gerekçesiyle ayrıldı. 

Dior'un şu an bir direktörü yok.