Kayıp Aranıyor!

Mona Lisa'yı çalmasıyla bilinen Peruggia ve benim kalbimi çalmanla bilinen sen...
Dünyanın en ünlü kadını Mona Lisa ününü yalnızca Leonardo'nun kalbini çalan kadın olmasına değil, 104 yıl önceki kaçırılma hikayesine de borçlu...

Toplanalım lütfen sevgili okurlar.. Anlatıyorum..




21 Ağustos 1911
Louvre Müzesi'nde sıradan bir gün, ziyaretçilere kapalı müze.
Pazartesi günleri eserler fotoğraflanmak üzere stüdyoya götürülüyordu.
O yüzden Mona Lisa'nın duvarda eksikliği pek umursanmadı.
12 saat sonra görevli güvenlik görevlisi müzede her şeyin normal olduğunu rapor eder.
Mona Lisa'nın yokluğunu kimse fark etmemiştir.
Gömülü resim için kalıcı bağlantı

Ertesi sabah Amsterdam'dan ressam Louis Béroud, Mona Lisa'nın bir kopyasını yapmak için salona gelir fakat 4 demir kancayla karşılaşır.
Hemen güvenlik görevlisine haber verir.
Yüzlerde gülümseme bir anda kaybolur.
Sonunda fark edilir.
Mona Lisa çalınmıştır.
 22 Ağustos günü Mona Lisa'nın çalındığının 26 saat sonra fark edilmesi bir skandal olarak dünya gündemine oturur. 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı

Paris gazeteleri haberi anca salı akşam baskısına yetiştirebildi.
Çarşamba Le Petit Parisien gazetesi manşeti:
''Çerçeve hala elimizde''
Eleştirmenler güvenlik açığına dikkat çektiler. 1 yıl önce, müze yönetimine gelen bir mektupla Mona Lisa’nın çalınacağı ihbarı alınmıştı.
Esas ilginç olan, resim çalınmadan 10 ay önce Louvre Müzesi idaresi, usta sanatçıların resimlerinin cam içine konulmasına karar vermişti.

''Neden Mona Lisa'nın kaçırıldığını anlamıyorum.
Bu resim şahıs elinde hiç bir anlam kazanamaz'' 
Louvre Müzesi'nin küratörü Bénédite.

60'dan fazla polis olay yerini incelediler. 
49 dönümlük arazi bir hafta boyunca didik didik edildi. 
Buldukları tek şey çerçeveydi.

29 Ağustos günü müze açıldığında Mona Lisa'nın boşluğu izleyici rekoru kırdı.
Ziyaretçiler boşluğu görmek için uzun kuyruklar oluşturdular
Mona Lisa'nın yükselişi durdurulamıyordu.
6500 kopyası, el ilanları şeklinde, Paris caddelerinde dağıtıldı.
Vitrinler, duvarlar her yer...
Posterleri, kart postalları kapış kapış satılıyordu. 
Sigaradan çikolataya varana kadar her şeyin üstünde eşsiz gülüşüyle Mona Lisa vardı.
Neredeyse 400 yıl boyunca Mona Lisa ‘ünsüz’ bir eserdi. Teknik imkanlarla sanat yapıtının yeniden üretilebildiği çağda şöhreti yakaladı.
Bu sayede belirli bir kitlenin değil, sıradan insanların yani “sokaktaki adamın” ilk tanıştığı sanat eseri olmuştu Mona Lisa.

Ağustos ayı sonunda hırsızlığı yapana dair kayda değer bir tek şüpheli vardı.
Honoré Joseph Géry Pieret.
Pieret daha önce Louvre'dan Mısır heykeli çalmıştı. 
Bu durumda evinde kaldığı şair Guillaume Apollinaire şüpheli durumuna düşmüştü.
Apollinaire ve Picasso yakın arkadaşlardı.
Hatta Picasso'da Apollinaire yoluyla elde ettiği Mısır heykelcikleri hala duruyordu.
Picasso, Avignonlu Kızlar'ı resmederken bu heykelciklerden ilham almıştı. 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı

5 Eylül gece yarısı Picasso ve Apollinaire bu heykelleri gizlice Seine nehrine atmak için dışarı çıktılar ama cesaret edemediler.
2 gün sonra Picasso ve Apollinaire tutuklandılar 
2 erkek sorguda hüngür hüngür ağladılar
Suçlu olmadıkları anlaşılınca serbest bırakıldılar
Olay biraz durulduğunda Aralık 1912'de Mona Lisa'nın bulunduğu boş duvara Raphael'in bir portresi asılmıştı bile.
Gömülü resim için kalıcı bağlantı

29 Kasım 1913'de dünya tam bu olayı unutmak üzereyken, Floransalı bir antikacı olan Alfredo Geri'den Louvre'a bir mektup geldi.
'Leonardo' imzalı bir mektup aldığını ve Mona Lisa'nın bu adamın elinde olduğunu ve İtalya'ya vermek istediğini yazmıştı.
Geri, bu mektubu Uffizi galerisinin müdürü Giovanni Poggi'ye gösterdikten sonra Leonardo'ya geri yazdı:
''Haklısın, onu İtalya'ya getir''

Geri'nin dükkanı Mona Lisa'nın 400 yıl önce yaratıldığı Da Vinci'nin atölyesine çok yakın bir mesafedeydi.
''Leonardo'' 10 Aralık akşamı Geri'nini dükkanına geldi. 
Elindeki resmin gerçek olduğunu ve Louvre'dan çalanın kendisi olduğunu söyledi.
Leonardo, 500.000 liret karşılığında onu İtalya'ya geri veririm dedi. 
Cebinde sadece 1.95 frank vardı.
Ertesi gün Mona Lisa'yı Uffizi müdürüne göstermek için Tripoli-Italia otelinde buluştular. Leonardo yatağın altından Mona Lisa'yı çıkardı.
Poggi ve Geri, Uffizi'ye resmi doğrulatmak için giderlerken polis tarafından otelden resim çaldıkları gerekçesiyle durduruldular. Peruggia

Fakat çok geçmeden bunun Mona Lisa olduğu anlaşıldı ve İtalyan basını duyurdu. 
Mona Lisa 2 yıl boyunca bir mutfak masasının altındaydı.
Bénédite'nin dediği doğrulanmıştı ''Mona Lisa şahıs elinde hiç bir anlam kazanamaz'' 
'Leonardo'' lakaplı hırsızın Paris'te yaşayan, 32 yaşında bir İtalyan olduğu ortaya çıktı. 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı

Vincenz projelerde 20 Ağuştos akşamı geceyi müzede saklanarak geçirmiş ve 21 Ağustos sabahı 07.20 sularında Mona Lisa'nın yanına gitmişti. 
Peruggia kısa bir süre Louvre'da marangoz çalışmıştı. Tam olarak ustalarının resimlerinin cam içine konulması için başlatılan projelerde
20 Ağuştos akşamı geceyi müzede saklanarak geçirmiş ve 21 Ağustos sabahı 07.20 sularında Mona Lisa'nın yanına gitmişti.
Mona Lisa'yı seçmişti çünkü taşıyabileceği kadar küçük ölçülere sahipti. 
53cm x 77cm. 
Duvardan indirdi ve çerçevesinden ayırdı.
Binayı terk etmeye çalışırken, kilitli bir kapıya geldi. Kapı tokmağının vidalarını çıkardı ve çantasının içine koydu. 08.30'da kaçmıştı.

Olaydan 28 ay sonra, Mona Lisa’yı yanına alarak Paris’i terk etmişti ve İtalya’nın Floransa kentine doğru yola çıkmıştı.
Bunları 4 Haziran 1914'te Floransa'da yapıldı. 
Peruggia'ya göre Louvre'un en iyi eserleri İtalyanlara aitti ve onlara geri verilmeliydi. İfadesinde Mona Lisa’yı ait olduğu yere geri getirmekten gurur duyduğunu, olayın bir hırsızlık olayı değil, kahramanlık olduğunu beyan etti.Fransa, Mona Lisa'yı İtalyanlardan çaldı diyordu.
Ama Peruggia eksik biliyordu.
Da Vinci hayatının son yıllarını Fransa Kralı I François hizmetinde geçirmişti. Mona Lisa ölene kadar yanından ayırmadığı tek resimdi ve François bu resmi 4000 altın karşılığında satın almıştı. Mona Lisa kurtarılmıştı ve Peruggia sayesinde her zamankinden daha ünlüydü. 
Peruggia, 7 ay dokuz gün hapis cezası aldı.Hapis hayatı sırasında hücresi hediye yağmuruna tutuldu. 
Farkında olmadan “peruggisme” İtalyan vatanseverliğine neden olmuştu. Avrupa için o dönem tek mutlu sonla biten hikaye Mona Lisa'ydı .
 Mona Lisa, bir süre sonra Fransa’ya iade edildi. Sergilendiği ilk gün 100 binden fazla kişi tarafından ziyaret edildi. 
Artık o dünyanın en çok tanınan kadınıydı. Bizler ise artık Mona Lisa’ya maruz kalıyoruz.
Her yerde Mona Lisa'nın o gülüşü var. 
Bugün saatte 1500 kişi ziyaret ediyor, ve her yıl 330 bin Mona Lisa konulu ürün satılıyor.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.